Hani bazen hiç beklemediğiniz bir anda karşınıza bir oyun ya da film çıkar ve devasa boyutuyla değil, kalbinize dokunan hikayesiyle sizi kendine bağlar ya? İşte 2022’de Netflix’te yayınlanan Norveç yapımı ‘Troll’ filmi benim için tam olarak böyle bir deneyimdi. O koca yürekli, hüzünlü devin hikâyesi resmen kalbime ‘save’lenmişti. Şimdi sıkı durun, çünkü o masalsı ve bir o kadar da heyecanlı dünyanın kapıları yeniden aralanıyor: Netflix, Troll 2’nin yolda olduğunu resmen duyurdu!
Dağlar Yeniden Titriyor: Troll 2 İlk Kükreme Duyuldu!
Netflix’in kısacık bir teaser ile yaptığı bu duyuru, adeta bir ‘iyashikei’ (iyileştirici) anime sahnesinin ortasına düşen bir boss fight alarmı gibiydi! Gördüğümüz tek şey karanlığın içinde beliren bir dev silüeti ve yeri göğü inleten bir kükreme olsa da, bu bile o tanıdık heyecanı yeniden hissetmemize yetti. Bu sadece bir canavar filmi değildi, Norveç’in derin folkloruna, o masalsı ‘lore’a dalmaktı. Bu yüzden haberi duyunca ‘hissiyat barım’ anında doldu taştı!
İyi haberler bununla da bitmiyor. Adeta sevdiğimiz bir oyunun devamını aynı geliştirici ekibin yapacağını öğrenmek gibi, ilk filmin yönetmeni Roar Uthaug ve yazar Espen Aukan’ın projeye geri döndüğünü öğrendik. Bu, ilk filmin o naif ama güçlü ruhunun, o ‘wholesome’ anlarının korunacağı anlamına geliyor. Hikayenin o dokunaklı atmosferi içime sanki bir lavanta kokusu gibi işlemişti ve devam filminde de bu hissi bulacağımıza eminim.

İlk Filmin Büyüsü: Neden Bu Kadar Sevdik?
Unutmayalım, ilk ‘Troll’ filmi gösterime girdiğinde adeta bir ‘hidden gem’ gibi parlamış ve kısa sürede Netflix’in en çok izlenen İngilizce olmayan filmi rekorunu kırmıştı. Peki neden? Çünkü bu sadece binaları yıkan bir dev hikâyesi değildi. Paleontolog Nora Tidemann’ın, babasının ‘deli saçması’ teorilerinin peşinden giderek kadim bir varlığı keşfetmesi, o varlığın aslında ailesini arayan kayıp ve yalnız bir kral olması… İşte bu ‘story-driven’ anlatım, filmi bambaşka bir seviyeye taşıdı.
Oyunlarda nasıl küçük ama anlamlı detayları, atmosferi ve hikâyeyi kovalıyorsam, ‘Troll’de de o devin gözlerindeki hüznü, köklerinden koparılmış olmanın verdiği acıyı hissetmiştim. Modern dünya ile kadim mitolojinin bu çarpışması, sadece bir aksiyon değil, aynı zamanda duygusal bir terapi gibiydi. Sanırım bu yüzden bu kadar çok sevildi ve şimdi devamını dört gözle bekliyoruz.

Yeni Macerada Bizi Ne Bekliyor? Kırılacak Yeni Yumurtalar!
En sevdiğim kısma geldik: Teori zamanı! İlk filmin sonunu hatırlayanlar bilir, o devasa dağın içinde başka varlıkların da olabileceğine dair güçlü bir ‘easter egg’ bırakılmıştı. Acaba ‘Troll 2’de bu ‘side quest’in peşine mi düşeceğiz? Karşımıza tek bir dev mi, yoksa anlatılarda geçen ‘devler savaşı’ mı çıkacak? Bu düşünce bile bir oyuncu olarak beni inanılmaz heyecanlandırıyor!
Belki de ilk filmde bahsedilen ve üzeri kapatılan ‘Trol Avlama Programı’ gibi daha karanlık, komplovari bir hikâyeye dalarız. Ya da daha çok istediğim gibi, bu kadim varlıkların dünyasına, ailelerine, krallıklarına dair lore’a daha derin bir bakış atarız. Her oyun bir yumurta gibidir; kırılınca içinden bambaşka bir sürpriz çıkar. ‘Troll 2’nin de içinden devasa ama bir o kadar da hassas bir hikâye çıkacağına inancım tam.
Çekimlerinin 2024’te başlayacağı ve filmin 1 Aralık 2025’te Netflix ekranlarına geleceği söyleniyor. O zamana kadar sanırım bol bol ‘Gris’ veya ‘Journey’ soundtrack’leri dinleyip, belki de ‘The Secret Life of Walter Mitty’ gibi filmlerle o İskandinav atmosferine kendimi hazırlayacağım. Gözden kaçanı bulmanın en güzel oyun olduğunu söylemiştim, değil mi? İşte ‘Troll’ de sinemanın gözden kaçan duygusal devlerinden biri. Yeni macerayı beklerken, gelin bu heyecanı birlikte paylaşalım!
GamerEgg‘i takip etmeyi unutmayın!
