Son birkaç aydır ateşi tüm dünyayı saran bir akım var. Kore Dalgası (Hallyu Wave) ile yakından uzaktan biraz bile ilgisi olan herkesin mutlaka duyduğu bir şeyden bahsediyorum; Kpop Demon Hunters tabii ki! Sony Pictures Animation tarafından Netflix için yapılan bu animasyon filmi, adeta bir virüs gibi dünyayı sardı. Hedef kitlesi planlananın çok daha ötesine geçip çocukların ve gençlerin yanında yetişkinleri de etkisi altına alan bu yapım Güney Kore’de de tartışmaların fitilini ateşledi.
Peki nedir bu Kpop Demon Hunters?
Sevgili yumurtalar, öncelikle dünyamıza hoş geldiniz. Şaka bir yana aylarca tüm sosyal medya platformlarındaki akışımı ele geçiren bu yapımı ilk kez duyduysanız, çok şaşıracağım. Kpop Demon Hunters, Huntrix isimli bir k-pop grubu üyelerinin, idol kimliklerinin arkasına saklanarak nesillerdir kadim şeytanlara karşı savaş verdiği bir mücadeleyi anlatıyor. Düşünsenize, en sevdiğini idol grubu aslında dünyayı kötülüklerden korumaya çalışan ve Honmoon’u korumaya yemin etmiş bir iblis avcısı. Çok fantastik ve bir o kadar da heyecanlı duyuluyor değil mi?
Filmin ötesine taşan tartışmalar
Ancak çoğu kişi için heyecan uyandıran bu konsept ve film, eleştirmenler ve bazı Güney Koreliler tarafından çok da hoş karşılanmamış. Benim de en hassas olduğum konulardan biri olan kültürel temsil meselesi burada devreye giriyor. Dizi, Kore şamanizmi olan “Muism” (무속) geleneğinden ve geleneksel şeytan çıkarma ritüellerinden ilham alıyor. Ancak pek çok Koreli akademisyen, tarihçi ve kültür eleştirmeni, bu derin ve ruhani geleneğin bir süper kahraman fantezisine indirgenmesinden rahatsız. Onlara göre, binlerce yıllık inanç ve ritüeller, dizide sığ ve ticari bir aksiyon malzemesi olarak kullanılıyor.
Ayrıca filmin genel olarak Batılı bir bakış açısı ile Güney Kore’nin herkesin sadece ramen yediği, estetik operasyonların sıradanlaştığı ve aşırı rekabetçi bir toplum yapısının olduğuna dair basmakalıp anlatımlar, kültüre gerçekten gönül vermiş pek çok kişiyi de rahatsız etmiş. Bir kültürün kalbini oluşturan öğelerin, özünden koparılarak küresel pazarda bir “ürün” haline getirilmesi, her zaman hassas bir denge gerektirir. Kısacası film, bu dengeyi tutturamadığı yönünde ciddi eleştiriler alıyor.
Madalyonun diğer yüzü: Set-jetting ile Hayran akını
Bir de her parlak madalyonun olduğu gibi, bunun bir de diğer yüzü var. K-pop Demon Hunters’ın Kore’de yarattığı turizm çılgınlığı! Tartışmalar bir yana dursun, dizinin yarattığı etki inanılmaz boyutlarda. “Set-jetting” olarak bilinen, yani dizi ve film çekim yerlerini ziyaret etme turizmi, bu dizi sayesinde Güney Kore’de adeta bir patlama yaşadı. Filmin hayranları dünyanın dört bir yanından, karakterlerin dolaştığı o geleneksel Kore evlerini, konserler verdikleri o parıltılı stadyumları, filmin ikonik sahnelerinden birine ev sahipliği yapan Namsan Kulesini ve savaştıkları o otantik saunaları görmek için Kore’ye akın ediyor.
Seul ve Busan gibi şehirlerdeki yerel işletmeler bu durumdan oldukça memnun. Filmin karakterlerini içeren hediyelik eşyalar, objeler, süslemeler gibi birçok farklı ürün dükkanları dolup taşırmış. Turist akını sayesinde esnafın yüzü gülerken, Kore Turizm Organizasyonu (KTO) gibi resmi kurumlar da bu fırsatı kaçırmıyor. Hayranlar için özel tur paketleri, filmdeki referans yerlerini gösteren haritalar hazırlanıyor. Bu durum, “Hallyu” yani Kore Dalgası’nın sadece Kore yapımı içeriklerle değil, Kore’yi konu alan yabancı yapımlarla bile ne kadar güçlü bir “soft power” (yumuşak güç) olduğunu gösteriyor. Tıpkı daha önce “Goblin” dizisinin Kanada’nın Quebec şehrini veya “Crash Landing on You”nun İsviçre’nin masalsı köylerini popüler yapması gibi. Kpop Demon Hunters ile bir kez daha görüyoruz ki Kore Dalgası’nın etkisi gerçekten inanılmaz.
Avcılar vs. İblisler, Fanlar vs. Eleştirmenler
Sonuç olarak, “Kpop: Demon Hunters” farklı görüşleri karşı karşıya getirmiş durumda. Bir yanda, sevdiğimiz bir kültürün dünya çapında ilgi görmesinin ve bunun o ülkeye ekonomik olarak can vermesinin getirdiği bir sevinç var. Diğer yanda ise kültürel değerlerin nasıl temsil edildiği, özünün korunup korunmadığına dair o haklı ve önemli endişeler… Bir hikâye, küresel çapta popüler olurken köklerine olan saygısını koruyabilir mi? Bence bu, üzerinde düşünmeye değer en önemli soru. Siz ne dersiniz? Kpop Demon Hunters’ı beğendiniz mi?
Kpop Demon Hunters’ı Netflix üzerinden buraya tıklayarak izleyebilirsiniz. Diğer yazılarımı ise burada bulabilirsiniz.