Lumo 2 Nintendo Switch’e Geliyor! Bazen oyun dünyasında öyle güzel sürpriz yumurtalarla karşılaşıyorum ki, hemen koşup size anlatmak istiyorum. İşte bugün o günlerden biri! Eğer siz de benim gibi eski atari salonlarının o büyülü, piksellerle dolu ruhunu özlüyorsanız, size kalbinizi sıcacık yapacak bir haberim var: 2016’da gönlümüzü çalan o harika izometrik bulmaca oyunu Lumo’nun devamı geliyor! 17 Ekim’de PC, Nintendo Switch, PlayStation ve Xbox için çıkış yapacak.

Lumo 2 Piksel Dünyasında Tatlı Bir Kayboluş
Hani bazen bir oyuna başlarsınız ve atmosferi sizi anında içine çeker ya? Lumo 2 tam da böyle bir his vadediyor. Oyun, bizi arızalanan bir atari makinesinin içine düşen bir kahramanın yerine koyuyor. Amacımız, 100’den fazla odaya yayılmış, akıl almaz bulmacalar ve sevimli tuzaklarla dolu bu dijital labirentten bir çıkış yolu bulmak. İlk oyundan hatırladığımız o nostaljik izometrik bakış açısı yine bizimle, ama bu sefer çok daha yaratıcı bir dokunuşla! Bu fikir bile beni heyecanlandırmaya yetti, çünkü ruhu olan, küçük ama anlamlı dünyaları keşfetmeyi çok seviyorum. Bir atari makinesinin içinde kaybolmak… Kulağa ne kadar rüya gibi geliyor, değil mi?
En Güzel Yenilik: Boyut Değiştirme Büyüsü
Lumo 2’yi asıl özel kılan ve ona adını veren mekanik ise ‘Dimension Shift’, yani boyut değiştirme. Düşünsenize, bir an iki boyutlu bir platformda zıplarken, bir düğmeye basarak anında üç boyutlu bir dünyaya geçiş yapıp, yolunuza bambaşka bir perspektiften devam edebiliyorsunuz. Bu özellik, bulmacalara inanılmaz bir derinlik katıyor. Bazen bir engeli aşmak için 2D’nin basitliğine, bazen de gizli bir yolu bulmak için 3D’nin derinliğine ihtiyacımız olacak. Geliştiriciler bu mekaniği ‘beyin yakan’ olarak tanımlasa da, ben eminim ki bu tam da o ‘tatlı zorluk’ dediğimiz türden olacak. Çözümü bulduğumuzda yüzümüzde kocaman bir gülümseme bırakacak zekice tasarlanmış bulmacalar bizi bekliyor gibi hissediyorum.

Sadece Bir Oyun Değil, Geçmişe Bir Aşk Mektubu
İlk Lumo oyunu, 80’lerin efsanevi izometrik oyunlarına (Knight Lore gibi) yazılmış modern bir aşk mektubu gibiydi. Geliştirici Gareth Noyce’un bu tutkusunu projenin her pikselinde hissetmek mümkündü. Lumo 2 de bu mirası devam ettiriyor ve 8-bit ile 16-bit döneminin o eşsiz estetiğini günümüz mekanikleriyle birleştiriyor. Toplanabilir kasetler, lastik ördekler gibi minik ve sevimli detaylar yine oyunda olacakmış. İşte benim için bir oyunu ‘büyük’ yapan şeyler tam da bunlar; içine gizlenmiş küçük, anlamlı dokunuşlar. Bu oyun, sadece bir bulmaca-platform deneyimi değil, aynı zamanda video oyunlarının altın çağına yapılmış samimi bir saygı duruşu. Adeta gözden kaçan detayları bularak ilerleyeceğimiz, ruhu olan bir macera.
Kısacası Lumo 2, indie oyunları, zekice tasarlanmış bulmacaları ve nostaljiyi seven herkes için kaçırılmaması gereken bir sürpriz yumurta gibi duruyor. 17 Ekim’i takvimlerimize şimdiden işaretleyelim. Ben bu renkli piksellerden oluşan yumurtayı kırıp içinden çıkacak başyapıtı keşfetmek için sabırsızlanıyorum. Gelin, bu güzel oyunu hep birlikte bekleyelim! Bu eşsiz oyunu bilgisayarından oynamak isteyenler için Steam sayfasının linkini de buraya ekliyorum.
Diğer yazılarıma buradan göz atabilirsiniz.
