Stranger Things Kasım ayında final sezonuyla bitiyor diye üzülürken, bizim Eleven, yani Millie Bobby Brown, Netflix’le bağları koparmıyor gibi görünüyor. Hem de ne koparmama! Karşımızda adı bile heyecanlandıran, paralel evren temalı yepyeni bir bilimkurgu dizisi var: Prism.
Nedir Bu Prism? Kafa Yakan Bir Macera!
Abi olay şu: Brown’ın canlandıracağı bir karakter, ailesini bulmak için farklı gerçeklikler arasında kelimenin tam anlamıyla mekik dokuyacak. Paralel evrenler, alternatif benlikler, ‘ya şöyle olsaydı’ anları… Tam benim sevdiğim, kafa patlatmalık konseptler. Hani Fringe’de bir bölüm izler, iki saat teorisini konuşursun ya, o hesap. İşin içinde sadece aksiyon değil, aynı zamanda yas, sevgi ve kendini keşfetme gibi derin temalar da olacakmış. Yani yüzeysel bir ‘portal açıp zıplama’ şovundan çok, karakter odaklı, sağlam bir drama bekleyebiliriz. Umarım bize bir Dark veya Arrival tadı verirler, çünkü bu potansiyel boşa harcanmamalı.
Rüya Kadro: Eleven, Mrs. Maisel ile Buluşuyor
Durun, sıkı durun, asıl ‘loot’ şimdi geliyor. Millie Bobby Brown’a The Marvelous Mrs. Maisel’dan tanıdığımız, ödüllere doymayan efsane aktris Rachel Brosnahan eşlik edecekmiş. Biri Upside Down’da Demogorgon kovalıyor, diğeri 50’ler New York’unda stand-up yapıyor… Bu ikilinin kimyası nasıl olacak, acayip merak ediyorum. Bu casting haberi bile projeye olan beklentiyi arşa çıkardı. Resmen Avengers: Endgame’deki ‘on your left’ anı gibi bir etki yarattı bende. İki farklı dünyanın yıldızı aynı evrende, pardon, aynı dizide! Bu ikilinin dinamiklerini izlemek için bile diziye bir şans verilir.
Akıllı Hamle: Millie ‘Level Atlıyor’
Bu proje, sadece bir dizi değil. Aynı zamanda Millie Bobby Brown’un kariyerinde attığı dev bir adım. Çünkü dizinin fikri bizzat Millie ve kız kardeşi Paige Brown’a ait. Kendi kurdukları PCMA Productions şirketiyle de projenin yapımcılığını üstleniyorlar. Yani bizim kız sadece kamera önünde değil, arkasında da ipleri eline alıyor. Netflix’in Enola Holmes ve Damsel gibi yapımlarla parlattığı altın yumurtlayan tavuğunu elinden kaçırmaması ve ona böyle bir yaratıcı özgürlük tanıması da takdire şayan. Oyuncu, kendi hikayesini anlatınca ortaya genelde daha ‘ruhlu’ işler çıkıyor. Bu durum, projenin ‘sadece trend diye yapılan yapımlar’ kategorisine girmeyeceğine dair en büyük güvencemiz.
Beklentiler ve Korkular: Yeni Bir Arcane mi Geliyor?
Peki bu Prism işi tutar mı? Abi paralel evren konsepti, bıçak sırtı bir konu. Blade Runner 2049 gibi görsel ve felsefi bir şölene de dönüşebilir, mantık hatalarıyla dolu, sırf trend diye yapılmış boş bir yapıma da. Biliyorsunuz, yüzeysel işlere, zorla uzatılmış hikayelere tahammülüm yok. Ama projeyi bizzat Brown’ın sahiplenmesi, yanına Brosnahan gibi bir devi alması ve Netflix‘in bu işe ciddi yatırım yapması umutlarımı yeşertiyor. Eğer hikaye anlatımını Arcane gibi katmanlı, karakter gelişimini The Last of Us gibi vurucu yapabilirlerse, son yılların en iyi bilimkurgu işlerinden birini izleyebiliriz. Şimdilik radarlar açık, temkinli bir heyecanla patch notlarını, pardon, yeni haberleri bekliyoruz. Kahvenizi alın, bu evrenler arası yolculuk çok konuşulacak gibi duruyor!
GamerEgg‘i takip etmeyi unutmayın!